Bartın 1 Şubesi

İyi bir gelecek için öğretmen şiddet değil, değer görmeli

İyi bir gelecek için öğretmen şiddet değil, değer görmeli

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, daha adil, özgür, demokratik, gelir dağılımında adaletin sağlandığı bir dünya kurmanın yolunun bilinçli, aidiyet duygusu güçlü örgütlü yapıların varlığından geçtiğini belirterek, “Birçok sorunu örgütlü gücümüzle çözüme kavuşturduk. Kol kola girersek, omuz omuza yürürsek, birlikteliğimizi muhkemleştirirsek, ülkemiz ve bölgemiz üzerinde oynanan oyunları da boşa çıkarırız. En büyük sorun, Müslümanların yaşadığı coğrafyalardaki bölünmüşlüktür, birlik ve beraberliğin olmayışıdır” dedi.

Ankara 3 No’lu Şube Kahramankazan İlçe Temsilciliği’nin düzenlediği eğitimciler buluşmasında konuşan Ali Yalçın, sözlerine, eğitimcilere yönelik saldırıları lanetleyerek başladı.

Çok geç olmadan şiddete çözüm bulmalıyız

Geleceğimiz olan gençlerin daha iyi yetiştirilmesi için emek harcayan, özveriyle çalışan eğitimcilere, ölümle sonuçlanan saldırıların dozunun giderek arttığına dikkat çeken Yalçın, “Bu gidişat bizi endişelendirmektedir. Öğretmenlerin emeğini yok sayan, eğitimdeki etki alanını daraltan, onları itibarsızlaştıran, bu önemli mesleğin mensuplarını her türlü haksızlığa ve saldırıya açık hâle getiren politikalar, disiplini rafa kaldıran uygulamalar, bugün geldiğimiz noktanın müsebbibidir. Bilimde, sanatta, teknolojide, edebiyatta, felsefede ve diğer bütün alanlarda ülke ve millet olarak başarılı olabilmemiz ancak nitelikli bir eğitimle mümkündür. Bunun en önemli aktörlerinden biri de öğretmenlerdir. Öğretmenlerimize hak ettikleri değeri vermezsek, onları koruyamazsak, toplumda gereken itibarı görmelerini sağlayamazsak, geleceğimizi kurtaramayız. Cehaletin karanlığına mahkûm oluruz. Hükûmete, Millî Eğitim Bakanlığı yetkililerine, sivil toplum kuruluşlarına ve bütün milletimize buradan çağrıda bulunuyorum. Bu şiddet belasından ancak el birliği ederek kurtulabiliriz. Eğer bu konuda caydırıcı ve önleyici tedbirler bir an evvel alınmazsa, yarın çok geç olabilir” şeklinde konuştu.

Sendika olarak, özelde üyelerinin hak ve menfaatleri, millî iradenin vesayetten arındırılması genelde dünya mazlumlarının hakları için mücadele ettiklerini kaydeden Yalçın, “Kurulduğumuzdan bu yana hak ve özgürlük mücadelesi veriyoruz. Yasakların kaldırılması, vesayetin izlerinin silinmesi, özgürlük alanlarının genişletilmesi, kamu görevlilerinin hayat standardının yükseltilmesi, ülkemizin tam demokrasiye geçmesi için ter akıtıyoruz. 25 yıllık sendikal tarihimizde hayal dahi edilmeyen başarılara, önemli kazanımlara imza attık. Bunu da örgütlü gücümüzle, üyelerimizin desteğiyle başardık” ifadelerini kullandı.

Kenetlenirsek üstesinden gelemeyeceğimiz sorun yoktur

Daha adil, özgür, demokratik, gelir dağılımında adaletin sağlandığı, haksızlıkların yaşanmadığı bir dünya kurmanın yolunun, bilinçli, aidiyet duygusu güçlü örgütlü yapıların varlığından geçtiğini vurgulayan Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kol kola girersek, omuz omuza yürürsek üstesinden gelmeyeceğimiz sorun, aşamayacağız engel yoktur. Yeter ki yan yana duralım, birlikteliğimizi sağlamlaştıralım. Böyle hareket edersek, ülkemiz ve bölgemiz üzerinde oynanan oyunları da boşa çıkarırız. En büyük sorun, Müslümanların yaşadığı coğrafyalardaki bölünmüşlüktür, birlik ve beraberliğin olmayışıdır. Bu durum devam ettiği sürece kendimize gelmemiz, sorunlarımıza çözüm bulmamız mümkün olmayacaktır.”

Gençlerimizi kimliğinden uzaklaştırmaya çalıştılar

Yıllarca eğitim üzerinden mühendislik yapıldığını, toplumun genleriyle oynandığını dile getiren Yalçın, “Eğitimle, müfredatla gençlerimizi kimliğinden uzaklaştırmaya çalıştılar, çocuklarımızın beyniyle, zihniyle oynadılar. Sendika olarak, medeniyet değerlerimizle bezenmiş, ülkesini, milletini seven; araştıran, soran, sorgulayan, eleştirel düşünceye sahip gençlerin yetişmesini sağlayacak bir müfredatın hazırlanması için çok uğraştık, ‘Gecikmiş Bir Reform: Müfredatın Demokratikleştirilmesi’ başlıklı bir çalışma yaptık ve bunu kamuoyuyla paylaştık, Bakanlığın müfredat çalışmasına görüş ve önerilerimizle katkıda bulunduk. Müfredatla ilgili değişiklik çalışmalarına, eksikliklerin giderilmesine devam edilmesini, ders kitaplarının yardımcı kaynaklara ihtiyaç kalmayacak şekilde hazırlanmasını istiyor ve bekliyoruz” diye konuştu.

Geldiğimiz yer önemli ama yeterli değil

Üye sayısı bakımından geldikleri noktanın son derece önemli olduğunu söyleyen Yalçın, “Eğitim-Bir-Sen olarak 450 bini, Memur-Sen olarak bir milyonu aşkın üyeye ulaştık. Geldiğimiz nokta çok önemlidir ama yeterli değildir. Ulaşmadığımız, elini sıkmadığımız, sendikamıza davet etmediğimiz bir tek eğitim çalışanı, kamu görevlisi kalmayıncaya kadar çalışmaya devam edeceğiz” dedi.