Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, öncülerin ve önden gidenlerin rehberliğindeki kutlu yürüyüşlerinin çeyrek asrı bulduğunu ifade ederek, “Bir’le başladık, ‘binleri, on binleri, yüz binleri’ aştık, yarım milyona yürüyoruz. ‘Çağ dışı görünen ilgimiz’ çağa damgasını vuruyor. Geldiğimiz bu güzel noktayı öncülerimize borçluyuz. İçinde bulunduğumuz ‘an’, ‘mazi’yi ve ‘ati’yi bünyesinde taşıyor. Bugün geldiğimiz noktadan yarının uzak ufuklarına umutla bakabiliyorsak, dünü yazan kahramanlar sayesindedir” dedi.
“25. Yıl Öncüler Buluşması’, Eğitim-Bir-Sen eski Genel Başkanı Niyazi Yavuz, Onursal Başkan ve Ankara Milletvekili Ahmet Gündoğdu, kuruculardan Tokat Milletvekili Yusuf Beyazıt, eski Genel Sekreter ve Konya Milletvekili Halil Etyemez, eski Genel Başkan Vekili ve Mehmet Akif İnan Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Özer, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Memur-Sen’e bağlı sendikaların genel başkanları ve yönetimleri, geçmişten bugüne Eğitim-Bir-Sen yönetiminde görev almış, şube yöneticiliği ve ilçe temsilciliği yapmış teşkilat mensuplarının yanı sıra Mehmet Akif İnan’ın kızı Banu İnan ve ailesi, merhum Şükrü Gökdemir’in oğlu Mahmut Gökdemir ve Erol Battal’ın oğlu Talha’nın katılımıyla Ankara’da yapıldı.
Programın açılışında konuşan Genel Başkan Ali Yalçın, sözlerine, “Akşamlar güvercin gibi gelirdi /Yeniden güçlenen gençliğimize /Günleri bir nakış gibi örerdin /Umut bir zırh gibiydi omuzlarımda /Çağı kurtarmanın bir eylemidir /Çağ dışı görünen ilgimiz bizim” diyerek, çağın yanıp yakıldığı, bize ait olmayan uzak iklimlere sürüldüğümüz bir zamanda, köklerimizden aldığı manevi güçle çağa ve mekâna meydan okuyan Kurucu Genel Başkanımız Mehmet Akif İnan’ın dizeleriyle başladı.
‘Çağ dışı görünen ilgimiz’ çağa damgasını vuruyor
Mehmet Akif İnan, Şükrü Gökdemir ve Erol Battal başta olmak üzere, ahirete irtihal edenlere Allah’tan rahmet dileyen Yalçın, “Onları minnetle, şükranla anıyorum. Öncülerin ve önden gidenlerin rehberliğindeki kutlu yürüyüşümüz çeyrek asrı buldu. ‘Bir’le başladık, ‘binleri, on binleri, yüz binleri’ aştık, yarım milyona yürüyoruz. ‘Çağ dışı görünen ilgimiz’ çağa damgasını vuruyor. Geldiğimiz bu güzel noktayı sizlere, öncülerimize borçluyuz. İçinde bulunduğumuz ‘an’, ‘mazi’yi ve ‘ati’yi bünyesinde taşıyor. Bugün geldiğimiz noktadan yarının uzak ufuklarına umutla bakabiliyorsak, zirveden yeni ufuklara destanlar yazıyorsak, dünü yazan kahramanlar sayesindedir. Kahramanlarımız olarak ortaya koyduğunuz ilke ve eylemlerle ufkumuzun bekçilerisiniz” şeklinde konuştu.
Kuruluş yılları adeta ateşle imtihan edildiğimiz zamanlardı
Kuruluş yıllarında, 1990’lı yıllarda yaşanan sıkıntılara, çekilen çilelere dikkat çeken Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kuruluş yılları adeta ateşle imtihan edildiğimiz zamanlardı. Yönlendiren Necmettin Erbakan ve yüreklendiren Hak-İş’e kuruluştaki desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Darbelere direndik. Bariyer ve barikatları aştık. Biz, daima milletimizin ve millî iradenin tarafında saf tuttuk. 28 Şubat’ta sayımız az ama sesimiz oldukça yüksekti. Milletin değerleri üzerinde palet yürütenlere direndik. 27 Nisan’da en diri cevabı biz verdik. 17-25 Aralık’ta kökü dışarıda olan hainler gerekli dersi bizden aldı. 15 Temmuz’da birileri evlerine gizlenirken, biz alanlardaydık. Milletimize kendimizi borçlu hisset ve bu borcumuz ödemek için elimizden geleni yaptık, yapmaya da devam ediyoruz.”
Yalçın, Türkiye’nin demokratikleşmesi yönünde atılan adımları hep desteklediklerini kaydederek, “2010 Anayasa Reformu Paketi’ni ‘yetmez ama evet’ diyerek destekledik. Toplu Sözleşme hakkını aldık. Önümüzdeki süreçte de bu tavrımızı sürdüreceğiz. Fakat eksiklikler de var. Siyaset hakkının olmamasını doğru bulmuyoruz” ifadelerini kullandı.
Slogan değil, iş yapmak derdindeyiz
“Slogan değil, iş yapmak, sorunların çözümüne katkıda bulunmak derdindeyiz” diyen Yalçın, şunları söyledi:
“Slogan atmak kolaycılığına kaçmadık, sorunlardan beslenmedik, çözümlerle güçlendik. Göreve başlarken, yürüyüşümüzü, yol haritamızı ‘İşe, içe ve dışa yolculuk’ mottosuyla belirledik. Sesi değil, sözü yükselteceğiz dedik. İşe yolculukta, Eğitime Bakış 2016: İzleme ve Değerlendirme Raporu, Yükseköğretim Raporu, Öğretmenlik Mesleği ve Statüsü Araştırması, Türkiye’de ilk ve tek çalışma olan Gecikmiş Bir Reform: Müfredatın Demokratikleştirilmesi Raporu başta olmak üzere, nitelikli, kayda değer çalışmalara imza attık. Bu ülkenin yerli ve millî değerlerini savunan bir topluluğuz. Bugün tepkimiz önemseniyor, teklifimiz bekleniyor. Yaptığımız müfredat çalışması kamuoyu tarafından tartışılıyor. ABD Büyükelçiliği temsilcileri iki defa sendikamıza ziyarette bulundu ve müfredat konusundaki çalışmalarımız hakkında bilgi aldılar. Kendilerine ‘Müfredat konusunda NATO konsepti mi var ki ABD’nin dikkati yoğunlaştı’ diyerek tepkimizi gösterdik. FETÖ’nün ABD’de herhangi bir kısıtlamaya tabi tutulmadan faaliyetlerine devam etmesinin müttefiklik hukukuna aykırı olduğunu ifade ettik. ABD’nin, ciddi bir mücadele veren Türkiye yerine PYD gibi bazı terör örgütleriyle iş birliği yaptığını, onlara her türlü desteği verdiğini ve bunun kabul edilebilir olmadığını kendilerine ilettik. Yükseköğretim konusunda da geniş çaplı bir rapor hazırlıyoruz. Salt muhalefet geliştirmiyor, muhataplarımıza önerilerde bulunuyoruz. İçe yolculukta, çekirdeği çelikleştirmek amacıyla 2 bin 350 kişiye teşkilat eğitimi, 340 kişiye sendika formatörlüğü eğitimi verdik. Her gün bir yerde işyeri temsilcileri eğitimi programları düzenliyoruz, kadın buluşması gerçekleştirerek daha güçlü bir örgütlenme için yoğun çaba harcıyoruz. Genç Memur-Sen aracılığıyla gençliğe yönelik faaliyetler yürütüyoruz. Akademik Düşünce Eğitim Medeniyet Öğrenci Topluluğu (ADEM) şeklinde bir örgütlenme de oluşturduk. Dışa yolculuk konusunda uluslararası çapta işler yapıyoruz. Birçok ülke sendikası bizimle iş birliği yapma ihtiyacı duyuyor. ‘İslam Dünyasında Sendikacılık’ sempozyumuna 58 ülkeden 80 konfederasyon, 120 sendikacı katıldı. İslam İşbirliği Teşkilatı ‘kendi bünyesinde bir çalışma örgütü kurulması’ yönündeki teklifimizi gündeme aldı. 25. Yıl Vefa Buluşması programı kapsamında, 41 ülkeden 53 sendika, 4 konfederasyon, 103 sendikacı misafirimiz. Kendileriyle istişarelerde bulunacağız ve iş birliğimizi daha da güçlendireceğiz.”
Öncülerimizin ilkelerini bilmeden geleceğin kurgusunu yapamayız
Kurumsallaşma çalışmalarının hız kesmeden sürdüğünü dile getiren Ali Yalçın, sözlerini şöyle tamamladı.
“Mülkiyeti kendimize ait bir genel merkez inşa ediyoruz. Mülkiyeti kendine ait olan temsilcilik sayısı 60’ı geçti. Eğitim Merkezi ve Konukevi için arayışımız sürüyor. Mehmet Akif İnan Vakfı’nı kurduk. Yönetim Kurulu Başkanlığını Ahmet Özer’in yaptığı vakıf, yükümüze paydaş bir kurum olarak ideallerimize uygun faaliyetler icra edecek. Eğitim-Bir-Sen Tarihi kitabının ilk cildini çıkarmış bulunmaktayız. Öncülerimizin ilkelerini, yürüdüğümüz yolun güzergâhını bilmeden, geleceğin kurgusunu yapamayız. Türkiye sendikacılık tarihinde bizim yerimizin ne kadar önemli olduğu bir kere daha anlaşılmış olacak. ‘Fikirden Aksiyona, Birlikten Sendikaya Eğitim-Bir-Sen Tarihi’ 1. cilt, 1992-2001 arasını içermektedir. Seneye ‘Zirveye Yolculuğumuz’u, 2001-2015 yılları arasını anlatan 2. cildi yayınlamayı düşünüyoruz. Zirveden Yeni Ufuklara diye devam edecek olan sendikal tarihimizi kaleme alan Hıdır Yıldırım’a teşekkür ediyorum. Biz bu toprakların değerlerini ıskalamadan, derdimizi, başta kendi medeniyet coğrafyamız olmak üzere, bütün insanlığa anlatmaya çalışacağız. Çünkü biz kökü mazide olan atiyiz. Çünkü biz, çağın yangınını söndürmeye ahdetmiş topluluğuz. Çünkü biz, adil bir dünya için yola çıkmış olanlarız. Bu uğurda ter akıtmaya devam edeceğiz.”