15 Mayıs’a kadar 1 milyona ulaşacağız
Memur-Sen Büyük Türkiye Buluşması’nda konuşan Genel Başkan Ali Yalçın,
“Bugün itibariyle, 900 binleri aşmış durumdayız, 15 Mayısa kadar 1 Milyona ulaşacağız. “1 Milyon üyeli Memur-Sen” etiketini sendikal tarihin sayfalarına altın harflerle yazmak için ter akıtan siz değerli liderlerimize yürekten teşekkür ediyorum. Bizim için en büyük olmak; millete, ümmete, insanlığa hizmette önde olmaktır. Memur-Sen için en büyük olmak, insana, emeğe, özgürlüğe dair çabalarda öncü olmaktır. Medeniyet değerlerini yerküreye yayma, insanlığa kazandırma yarışındayız. Bu yarış, Yeniden Büyük Türkiye’yi kurma yarışıdır. İnsanlık ailesine barış, huzur, refah getirme yarışıdır. Ortadoğu’nun, medeniyet havzamızın, Müslüman coğrafyasının sorunlarını çözme, ümmetin yüzünü güldürme yarışındayız. Kapitalist müstağnilerin, emperyalist müstekbirlerin, adalet ve ahlak bilmez makyevelistlerin dünya üzerindeki haczini kaldırıncaya kadar koşumuz devam edecek. Yorulmayacağız, yoldan çıkmayacağız, yönümüzü şaşırmayacağız ve başaracağız.”
Direnerek başladığımız toplu sözleşmeyi kazanarak bitirdik
Toplu Sözleşme süreci hakkında ise Yalçın, "Kazanımlar serimize, alt yapısı iyi hazırlanmış, stratejisi ortak akılla kararlaştırılmış toplu sözleşme görüşmelerinin ilk günü devam ettik. 213 tarihi kazanım ve “bugüne kadar ki en iyi toplu sözleşme” başarısıyla masadan elimiz dolu dolu kalktık. Süreci zaferle, rekorlarla tamamladık. Toplumsal uzlaşı ve çalışma barışının önünü açarak, 1 Kasım’da istikrarın yakalanmasında önemli bir katkı sunduk. Direnerek başladığımız toplu sözleşmeyi kazanarak bitirdik, şimdi anlatarak, anlaşılmasını sağlayarak, rakiplerin aldatmalarını bertaraf ederek devam ediyoruz. Toplu sözleşme süreciyle, sendikal tarihe damgamızı vurduk, çalışma hayatında yeni bir milat oluşturduk. Hizmet kolu görüşmelerinin değerini arttırdık. Bürokrasinin toplu sözleşme hakkını kavramasını, sendikaların önemini anlamasını sağladık" değerlendirmesinde bulundu
Vesayetçileri rahatsız etmeye devam edeceğiz
3. Dönem Toplu sözleşmesiyle, Cuma günleri öğle tatilinin Cuma namazı vaktini de içine alacak şekilde düzenlenmesini sağladıklarını hatırlatan Yalçın, "Vicdani kazanımımızı hayata geçiren Başbakanlık genelgesi yayınlandı. Bu kazanımı hazmedemeyen acizler, gazeteci görünümlü tetikçiler, laikliğin, Cumhuriyetin kazanımlarının altını oyduğumuzu, Cuma gününün tatil günü olması için hazırlık yaptığımız yazdılar. Cevabımız net oldu. “Milletimiz Cuma gününü bir bayram havasında idrak edebilmeli, bayram günü olarak değerlendirebilmeli” dedik. Hıristiyanların Pazar, Yahudilerin Cumartesi gününü tatil ilan etmesinden rahatsız olmayanlar Müslümanların Cuma günü tatil yapma ihtimalinden korkuyor, rahatsız oluyorlar. Sosyal denge sözleşmelerinde Muharrem ayı orucuyla ilgili düzenleme yapanlar, Cuma Namazı konusundaki sıkıntıları giderecek hükme itiraz ediyorlar.
Cuma Namazı hatta Cuma dediğimizde “laiklik elden gidiyor” feryadı koparıyorlar. Erbakan Hocamızı yad ederek “Hadi oradan, hadi oradan” diyorum. Türkiye’nin değişim ve dönüşümünden, milletin ve sistemin öze dönüşünden rahatsız oluyorlar. Verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dilemiyoruz. Biz o rahatsızlığı, sendikacılığımızla aldığımız ödül olarak görüyoruz. “Ya Cumartesi’yi ya Pazarı alın Cuma’yı tatil günü yapın” teklifimizle milletimizi mutlu etmeye, vesayet beslemesi bu tayfayı rahatsız etmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.